Sizin de başınıza gelmiştir. Yapmanız gereken bir iş vardır, yapılacaklar listesinin en üst sırasında durur ama bir türlü yapmaya başlayamazsınız, başlar gibi yapar ama bitirmek için devam edemezsiniz. Üstelik çok kararlı ve disiplinli birisinizdir, herhangi bir konuda üzerinize aldığınız sorumluluğu yerine getirmediğiniz olmamıştır. Ama bazı işlere başlamamak için direnirsiniz, üstelik direndiğinizin farkında bile olmadan.
Ara sıra kendinize hatırlatırsınız, "artık bugün ya da bu hafta şu işi halletmeliyim". Gün geçer, hafta biter, yine tık yok ama bahane listeniz hazır; çocuğunuz, eşiniz, anneniz, babanız, patronunuz, arkadaşınız, kardeşiniz, bitirmek zorunda olduğunuz diğer işler, liste uzar gider.
Peki neden? Hiç düşündünüz mü?
Ben de hiç düşünmemiştim, hatta sorsanız "ben mi, hiç ertelemem" derdim. Ama bir gün aniden fark ettim ki, ben bazı işleri erteliyorum. Acaba neden diye düşünmeye başladım. Hemen aklıma çocukluğum geldi. Ablam yemek yemeyi sevmezdi, annem ne zaman ablama bir şey yemesini söylese yanıtı, "biraz sonra yerim anne" olurdu.
"Tamam işte, insan sevmediği işleri erteler, bu kadar basit, bunun üzerinde bu kadar düşünmeye ne gerek var" dedim demesine ama bu bana yetmedi. Çünkü insanın sevmediği işleri ertelemesini çok anlaşılır buluyorum ama ya sevdiği işleri, ya da yapmayı çok istediklerini ertelemesine ne demeli.
Benim ertelediğim ve erteleme konusundaki farkındalığımı sağlayan iş de yapmayı çok istediğim, üstelik severek yapacağım bir işti. Kendime neden sorusunu sorduğumda hemen olmasa da bir süre sonra iki neden buldum. İlki tahmin edebileceğiniz gibi, korku. Bir işi yapmaktan bir çok nedenle korkarız, "ya başaramazsam", "ya başkaları beğenmezse", "ya komik duruma düşersem", "ya yanlış yaparsam",...
Peki ben korkuyor muydum? Hayır.
O zaman neden severek yapacağım ve yapmayı çok istediğim işi erteliyordum? Profesyonel iş hayatım boyunca asla başıma böyle bir şey gelmemişti. Ben verdiği sözde duran, bitmesi gereken işi bitmesi gereken zamanda bitiren, bunun için her türlü özveride bulunabilen, kararlı ve çok disiplinli biriydim. Peki o zaman, neden?
Ve işte bulduğum ikinci neden, bu işi yapmam için zorlayıcı bir unsur yoktu. Bu kadar basit, zorlayıcı bir unsur yok. Profesyonel iş hayatımda olduğu gibi kimseye verdiğim bir söz yok, bir zaman sınırım yok.
Ve kendime söz vererek bu ilk web güncemi yazdım.
Sizin de benim gibi ertelediğiniz bir konu var mı? Hangi nedenle veya nedenlerle ertelediğinizi hiç düşündünüz mü?
Sevgiyle,
Nuray Akmeriç
geri