Geçmişini bilmeyenlerin kaderi onu
tekrarlamaktır...
Günümüzde her şey
hızla değişiyor. İrlandalı devlet adamı Edmund Burke'nin ünlü bir sözü vardır:
Geçmişini bilmeyenlerin kaderi onu tekrarlamaktır. Pamela Mitchell, "The 10
Laws of Career Reinvention" kitabında diyor ki: "Burke bugünkü ortamda
çalışıyor olsaydı sanırım bu sözü şöyle değiştirirdi - Geçmişini bilmeyenlerin
kaderi kariyer açısından geride kalmaktır."
Nereye gitmek istediğinizi belirlerken sizi oraya
götürecek yolu anlamalısınız.Yani işlerin, işverenlerin ve kariyer
fırsatlarının geçmişini. Pamela Mitchell bu geçmişi 3 döneme ayırıyor;
1950'ler:
"Company Man"
O yıllarda
şirketlerin felsefesi, şirketine sadık olursan, şirketin de sana sadık
olacaktır idi. Bu ne demektir, şirketin ne söylerse yapacaksın, nereye
gönderirse gideceksin, şikayet etmek, hayır demek yok. Günümüzde "Company Man"
olmak olumsuz bazı anlamlar taşımakla birlikte şirketler bağımsız olmak, kendi
yolunu takip etmek isteyen çalışanları hala hoş karşılamamakta, disiplinsiz
çalışanlar olarak görmektedirler.
Bu dönemde
sadakatin karşılığı, düzenli maaş artışı, rahat iş, kariyer gelişim fırsatları
olarak sayılabilir. İkinci Dünya Savaşı sonrası olan bu dönemde çalışanlar için
en büyük havuç, iş güvenliği. Yaptığı işten zevk alıp almamak önem taşımıyor.
O dönemde CV'nizde
fazla iş değiştirmiş olmak bir olumsuzluk olarak görülüyor. Çünkü iş süreçleri
çok uzun, stratejik planlar 10 yıllık yapılıyor, dolayısıyla çalışanların stratejik
planların hayata geçirilmesini görmeleri önem taşıyor.
1980'ler:
"Free Agent"
Bu yıllarda şirketler
odaklarını uzun dönemli kârlılıktan kısa dönemli kazançlara dönüştürüyor. Borsadaki
hisse fiyatları önemli hale geliyor. Kısa dönemli kazancı sağlamanın yolu
masrafları kısmaktan geçiyor. En büyük masraf kalemi ise insan kaynağı. Satınalmalar
ve birleşmeler, fazla iş gücünün açığa çıkmasına, teknolojinin gelişimi deniz
aşırı ülkelerdeki ucuz iş gücünün kullanımına olanak sağlıyor. Ve küçülmeler,
işten çıkarmalar başlıyor.
İşte bu dönem
bağımsız danışmanların, geçici çalışanların dönemi.
Elbette şirketlerde
çalışmaya devam edenler var, ancak iş garantisi gittikçe azalıyor. Bireysellik
gittikçe artıyor. Ve şirketler yeni kurallar belirliyorlar, az kaynakla çok iş
yapmak. Çalışanların omuzlarına taşıyacaklarından fazla yük vermek. Elbette
şirkette çalışılan görev süresi hala önemli ancak yıldızlar dip toplama sayısal
olarak katkı sağlayanlar. Bu çalışanlar şirketleri ile maaşları, yan ödenekleri konusunda
pazarlık yapmaya başlıyorlar, bir sektördeki uzmanlık önemli hale geliyor ve
uzmanlar yüksek transfer ücretleri ile sektör içinde farklı şirketlere transfer
ediliyorlar. İş güvenliği, çalışılan şirketle değil, çalışılan sektörle
sağlanıyor.
2007 ve
sonrası: "Reinventor"
Teknoloji baş
döndürücü hızla değişiyor, uzun dönemli planlar artık 3 yıllık yapılıyor, çünkü
iş süreçleri çok kısa. Ve rekabet
şirketleri zorlamaya başlıyor. Pazarlama stratejisi farklılaşmak olmak zorunda.
Ve artık uzun süreli bir şirkette çalışmış olmaktan çok masanın üzerine ne
koyabildiğiniz önemli. Aslında gençlerin önü çok açık. Bu yeni dünyada transfer edilebilir beceriler
önem kazanıyor. Ve kendilerini değiştirenler, "out-of-box"düşünce, bakış açısı
önem kazanıyor. "Reinvestor"ların ayırt
edici özellikleri şartlara uyum sağlayabilmek ve kararlı bir şekilde esnek olabilmek. Ülke değiştirmek, sektör
değiştirmek, yeni bir dil öğrenmek onlar için çok kolay. Artık iş güvenliği
için kendi dışlarına değil, kendi içlerine bakıyorlar, kendi yetenekleri ile
kendilerini nasıl keşfedeceklerini öğreniyorlar. Biliyorlar ki, şirketlerin
de aynı yaşam gibi bir garantisi yok.
Şirketler artık yaratıcılığa, esnek çalışma saatlerine, kendi kendini kontrol
edebilen çalışanlara önem veriyorlar.
Kariyerinizi
tutkularınıza ve yeteneklerinize göre şekillendirebilmek sizin elinizde. Kendi içinizdeki güce inanmanız, gerçek
güvenliğin kendi içinizdeki bu güç olduğunu bilmeniz dileğiyle,
Nuray Akmeriç
geri