Son yıllarda ortak özellik taşıyan insanları bir araya getirmeyi amaçlayan web siteleri oldukça popüler. Bu popülarite, özellikle 2004 yılında Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg'in üniversiteli arkadaşlarını ortak bir platformda buluşturma düşüncesi ile kurduğu, 2007 yılına gelindiğinde ise Dünya'nın dört bir yanından 13 milyon kişiyi bir araya toplayan bir sosyal ağ haline dönüşen Facebook'un engellenemez yükselişi ile doruk noktaya ulaştı. Ortak zevklere, ortak ilgi alanlarına, ortak kültüre ve ortak geçmişe sahip binlerce hatta milyonlarca insanın bir arada bulunduğu sosyal ağlar, bir ürünün ya da hizmetin pazarlanması için bulunmaz bir nimet halini almaya başladı. Doğal olarak pazarlama dünyasının gözü de sosyal ağlar üzerine çevrilmeye...
Geniş bant internet bağlantısı kullanan her beş internet kullanıcısının dördünün Facebook, Myspace, Orkut ya da diğer bir sosyal ağa üye olduğu Parks Associates tarafından yapılan bir araştırma ile ortaya konulmuş durumda. Hedef odaklı ve geri dönüşü yüksek olarak nitelendirilen sosyal ağlar günlük yaşamda olduğu kadar, iş hayatımızdaki yerini de aldı.
Peki nedir sosyal ağları bu kadar çekici kılan? Tabi ki bu ağlar üzerinden hedef kitle analizinin yapılabilmesi ve bu analiz doğrultusunda tam da hedefe yönelik pazarlama modellerinin oluşturulabilmesi ve binlerce kategori arasından firmanın hizmet alanına uygun hedef kitleyi belirleme imkânına sahip olunabilmesi.
Sosyal ağlar bu kadar yaygınlaşıp hayatımızın bir parçası olunca, pazarlama dünyası da sosyal ağlara yönelince yeni bir de kavram ortaya çıktı; Sosyal Ağ Analizi... Peki nasıl yapılır bu sosyal ağ analizi?
Sosyal ağ analizinde en önemli faktör güçlü bir veri kaynağıdır. Bu veri kaynağı da biraz önce bahsini ettiğimiz ve milyonlarca üyeyi barındıran platformlarda bolca bulunuyor. Bu platformlar, kişilerin internete bağlanma alışkanlıklarını ve diğer kişilerle kurdukları bağları ortaya koyan ham veri için bulunmaz bir kaynak. Zaten sosyal ağları da bu kadar değerli kılan, milyon dolarlık fiyatlara ulaşmalarını sağlayan içerdikleri bilgiler değil mi?
Verileri sosyal ağlar aracılığı ile bulduk, şimdi sırada bu verilerin düzgün şekilde işlenerek doğru yorumlanması var. Analiz ve yorumlama safhasında dikkat edilecek nokta, topluluk içerisinde etkisi yüksek ve çevresi geniş kitlelerin, diğer bir değişle fikir liderlerinin belirlenmesi. Zira bu kişilere yönelik olarak yapılan kampanyalar şirket verimliliğinde yüzde yirmilere kadar varan bir oranda artış sağlıyor. Popüler kişilerin davranış tarzını, eğilimlerini, tercihlerini benimseyen diğer kullanıcılar, rol model - fikir lideri olarak gördükleri bu kişilerin izinden gidiyor ve her biri hedef kitlenin bir halkasını oluşturarak potansiyel müşteri durumuna geliyorlar. Böylelikle rekabetçi ortamda hedef kitlesini iyi tanıyan ve kitlesine yönelik pazarlama faaliyetleri geliştiren firmalar bir adım öne çıkıyor.
Aslına bakarsanız sosyal ağlar üzerinde yapılan kampanyalar bir çığ etkisi ile büyüme gösteriyor. Örneğin x sosyal ağında aktif rol oynayan bir kişiyi yaptığınız pazarlama faaliyeti ile etkilediniz ve bu kişi sizin ürününüzün / markanızın bir sözcüsü haline geldi. Doğal olarak günlük hayatında olduğu gibi sosyal ağ üzerinden temas kurduğu kişileri de sizin lehinizde etkileyecektir. Etkilenen kişiler de temas ettikleri diğer kişileri etkileyecek ve bu bir zincir şeklinde sürüp gidecektir. Örneklerini şimdiden görmeye başladık fakat önümüzdeki dönemde sosyal ağlar üzerinde popülerleşen ve günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen mekanlar, giyim markaları, yiyecek maddeleri ve daha bir çok ürün / hizmetle sık sık karşılaşacağız.
Bir dönem internet için "hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi" tabirini kullanıyorduk. Artık pazarlama dünyası sosyal ağlar için "işimizin vazgeçilmez bir parçası" diyor. İlerleyen zamanlarda, teknoloji geliştikçe eminim daha nice vazgeçilmez parçalarımız olacak...
“CEO’s Dergisi Aralık/2007 sayısında yayınlanmıştır."